Filistinli mültecilere yardım için çalışan 12 Birleşmiş Milletler (BM) personelinin, Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e düzenlediği baskına katıldıkları iddia edildi. İddiaların ardından BM olayla ilgili soruşturma başlattı. Başta kurumun en büyük bağışçısı Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olmak üzere birçok ülke, Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’na yardımları durdurdu.
12 BM personelinin, 7 Ekim 2023’teki Hamas baskınına katıldıkları iddia edildi. Ardından çok sayıda ülke Filistinli mültecilere yardımları durdurdu. İddia, İsrail istihbaratından geldi. Hamas üyelerini sorgulayan İsrail istihbaratı, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’nda çalışan 12 kişinin İsrail’e yapılan baskına katıldığını öğrendi. Bu bilgi kurumla paylaşıldı. Olayın ardından Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı, saldırılara karıştığından şüphelenilen çalışanlar hakkında soruşturma başlatıldığını duyurdu. Bu personellerin kurumla bağlantısının koparıldığı belirtildi. Ajansın en büyük bağışçısı olan ABD, iddialardan son derece rahatsız olduğunu açıkladı, kuruma sağlanan ek finansmanı geçici olarak durdurdu. ABD’nin kararını birçok ülke takip etti. İngiltere, İtalya, Kanada, Avustralya ve Finlandiya ajansa sağladıkları finansmanı askıya aldıklarını duyurdu. İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, BM ajansı çalışanlarının çoğunun terör faaliyetlerine yardım eden Hamas bağlantılı kişiler olduğunu savundu ve savaş sonrasında ajansın Gazze’de faaliyet göstermesini durdurmaya çalışacaklarını belirtti. İsrail Hükümet Sözcüsü Eylon Levy, kuruma, Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail hakkında verdiği karara odaklanmışken bu haberi duyurduğu için tepki gösterdi. Levy, “Başka bir gün olsa bu büyük bir manşet olurdu. İsrail, BM çalışanlarının Hamas’la suç ortaklığı yaptığına dair kanıt sundu.” dedi. Filistin tarafıysa iddialara tepkili. Hamas, Birleşmiş Milletler’i tehditlere boyun eğmemeye çağırdı. İsrail’in Gazze’ye yardım sağlayan BM kuruluşlarına karşı kışkırtma kampanyası yürüttüğü belirtildi. Filistin Kurtuluş Örgütü ise ajansa yönelik yardımların kesilmesinin büyük siyasi ve insani riskler taşıdığını bildirdi.