Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Sakarya Demokrasi Meydanı’nda düzenlenen mitingde konuştu. Muhalefetini hedefine alan Erdoğan 2023 seçimlerini hatırlatarak isim vermeden Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
Resmi rakamları istedim şu anda bu meydanda 60 bin kişi var. Sakarya’ya da zaten bu yakışırdı. Mayıs seçimleri dönüm noktası oldu. Bugün geriye baktığımızda görüyoruz ki Türkiye’nin verilmiş sadakası varmış.
Bir dönem bizimle birlikte olup da sonra yolunu ayranların veyahut da yolunu kaybedenlerin aksine Sakarya yolunu asla kaybetmedi. Ülkenin ikinci büyük partisi işi gücü bırakmış kendi içerisinde saç saça baş başa kavga ediyor.
Cumhurbaşkanı yardımcısı diye şehir şehir dolaştırdıkları isimlerin yarın ne olacakları belli değil.
Karşımızdaki ittifakın bugünkü durumunu gördükçe Türkiye’nin ve Türk milletinin verilmiş sadakası varmış diyoruz.
Yaptıkları kongrenin üzerindeki şaibeleri ve vahim iddiaları görüyorsunuz. Kıyamet kopsa umurlarında değil. Kendi çıkarlarından kariyerlerinden başka hiçbir şeyi gözleri görmüyor. Aslında bunlar tek parti devrinden beri böyle. Dün cumhurbaşkanı adayı diye çıkardıkları kişiyi çiğneyip geçtiler.
Son 40 yıldır birliğimize beraberliğimize kardeşliğimize kasteden terör örgütüne karşı mücadele yürütüyoruz. Askeriyle, polisiyle, kamu görevlisiyle, korucusuyla, yaşlısı, genciyle onbinlerce insanı katlederek bizden kopardı. Her karışı şehit kanlarıyla sulanmış bu cennet vatanı; işgalcilere, hainlere, teröristlere teslim etmedik.
“İÇERİDE TERÖR ÖRGÜTÜ KALMADI”
Artık içeride terör örgütleri kalmadı. Son olarak, güneyimizde teröristan kurmak istediler. Operasyonlarımızla bu senaryoyu yırtıp attık. İHA’larla, SİHA’larla, Akıncılarla bunları yok ettik. Bunları o mağaralarda yok ettik.
“BİZİ KORUYABİLECEK TEK ŞEY BİLEĞİMİZ”
Şimdi en son olarak ortaya Kaanımızı çıkardık. Son teröristi etkisiz hale getirene kadar bu mücadeleyi devam ettireceğiz. Türkiye ve Türk milleti olarak bu topraklarda huzur ve güven içinde yaşamak istiyorsak yapacağımız belli. Güçlü ordu ve güçlü savunma sanayine sahip olacağız. Denizde, havada, karada sahip olacağız. Türkiye için her alanda güçlü olmak mecburiyettir. Bizi düşmanlarımıza karşı ne uluslararası hukuk ne mensubu olduğumuz ittifaklar koruyabilir ne BM koruyabilir. Bizi koruyabilecek tek şey bileğimizdir, kendi gücümüzdür.
“12 MİLYON İNSAN GÖÇE ZORLANDI”
Bosna’da 30 yıl önce yaşananları hatırlıyoruz. Boşnak kardeşlerimiz soykırıma uğradı. Batılı devletlerin kılı dahi kıpırdamadı. Irak’ta 2 milyon kişi katledildi. Azerbaycan’da Karabağ yıllarca işgal altında kaldı. Hocalı başta olmak üzere pek çok katliam yapıldı. Suriye’de 1 milyon insan öldürüldü, 12 milyon insan göçe zorlandı. Kimse adım atmadı.
Gazze’de 30 bin masum Filistinli şehit edildi. Ne batılı ne BMGK, İsrail vahşetini engelleyecek bir çaba göstermedi. BMGK, İsrail’e acil ateşkes çağrısı bile yapamıyor. Batılı güçler işgalci İsrail ordusuna her türlü silah desteğini vermeyi sürdürüyor. Yarın bizim başımıza da bir felaket gelse, karşılaşacağımız manzara bundan farklı olmayacaktır.
SAVUNMA SANAYİ VURGUSU
Suriye’den ülkemize yönelik DEAŞ ve PKK tehditleri yoğunlaştığında, müttefik dediğimiz ülkeler hava savunma sistemleri söküp götürdüler. Bugün dünyanın en büyük üreticileri arasında olduğumuz tabanca dahi almamıza engel oldular. Sonra biz yapar olduk, şimdi bizden istiyorlar. Kaan’a, Akıncı’ya, Anadolu’ya, Anka’ya, fırtına obüslerine, Altay tankına, füze sistemlerine sahip olmak bizim için beka meselesidir.
Dünyada 5’inci nesil savaş uçağı yapabilen 4 ülke gururunu yaşayamayanlar ülke ve millet sevgisini sorgulasın.