Covid-19 salgınının 4. yılı: Can kaybı 7 milyonu geçti

Covid-19 salgınının 4. yılı: Can kaybı 7 milyonu geçti

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 11 Mart 2020 tarihinde salgın olarak ilan edilmesinin üzerinden 4 yıl geçen ve “küresel acil durum” kategorisinden çıkarılan Covid-19, hala “küresel salgın” olarak nitelendiriliyor.

Geçtiğimiz 4 yılda tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını, 2 yıla yakın süre insanları evlerine kapattı.
Resmi verilere göre, bugüne kadar 7 milyondan fazla kişi salgın nedeniyle hayatını kaybetti.
Çin’in Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde, sebebi anlaşılamayan “solunum rahatsızlığı” şikayetiyle ilk hasta 17 Kasım 2019’da hastaneye başvurdu.
Sonraki günlerde, çoğunluğu gıda pazarını ziyaret eden kişilerde tespit edilen hastalığa bilinmeyen yeni bir virüsün yol açtığı anlaşıldı.
DSÖ’nün Vuhan’da 31 Aralık 2019’da “kaynağı bilinmeyen gizemli solunum yolu hastalığının” görüldüğünü ve yayıldığını duyurmasıyla dünya, adı henüz konulmasa da “Covid-19″u öğrenmiş oldu.
Hızla Çin dışına yayılan salgın nedeniyle DSÖ, 30 Ocak 2020’de “küresel acil durum” ilan etti.
DSÖ, 11 Şubat 2020’de yarasalardaki bir betakoronavirüsün mutasyona uğradığının tahmin edildiğini ve buna “2019-nCov” (Covid-19) adı verildiğini duyurdu.
Türkiye’de ilk Covid-19 vakası 11 Mart 2020’de görülürken, aynı gün DSÖ, hastalığı “küresel salgın” ilan etti.
Dünya genelinde vaka sayılarının çok hızlı artmasıyla Mart 2020’nin ardından salgının kontrol altına alınması ve önlenmesine yönelik tedbirler, bütün ülkelerin ana gündemi haline geldi.
DSÖ, Covid-19 salgınının yayılmasını yavaşlatmak amacıyla 5 Haziran 2020’de hükümetlere ilk kez halka açık yerlerde “yüz maskeleri” takılması tavsiyesinde bulundu.
İş yerleri, okullar ve diğer halka açık yerlerde kapanmaya gidilirken birçok sektörde “uzaktan çalışmaya” geçildi.
Hastalıktan korunmak için vatandaşlara “maske, mesafe ve hijyen” önlemlerine dikkat etmeleri uyarıları yapıldı.
Hastaneler veya diğer belirlenen alanlarda başlatılan karantina uygulamalarıyla Covid-19’un yayılma hızı düşürülmeye çalışıldı.
Covid-19, bir hastalığa karşı bağışıklık sağlamayı amaçlayan en hızlı aşı çalışmalarının yapılmasına da neden oldu.
2020 yılının ilk aylarında başlayan aşı çalışmaları, 2020 yılı sonunda ilk aşıların insanlara uygulanmaya başlamasıyla sonuçlandı.
Covid-19 ile mücadelede aşıların devreye girmesiyle, 2021 itibarıyla kontrollü açılım süreci başladı.
Aynı yıl uğradığı mutasyonlar sonrası Covid-19’un “Alfa, Beta, Delta, Gama ve Omicron” varyantları ortaya çıktı.
2022’nin ortalarından itibaren ülkeler salgına ilişkin tedbirleri iyice gevşetirken, maske ve PCR testi zorunluluğu kalkmaya başladı.
Vaka ve ölüm sayılarında düşüşler görüldü.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Covid-19’la mücadelede “yetersiz kalmak”, “geç adımlar atmak”, “çelişkili mesajlar vermek” ve “aşı çalışmalarından dolayı umutlanan insanlara korku pompalamaya devam etmek” ile suçlandı.
Dönemin ABD Başkanı Donald Trump, Çin’e yakın durmakla suçladığı DSÖ’ye finansal desteği askıya aldıklarını ve örgütten çekileceklerini duyurdu.
ABD Başkanı Joe Biden, Ocak 2021’de görevinin ilk haftasında DSÖ’ye geri dönülmesine yönelik kararnameyi imzaladı.
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, 5 Mayıs 2023’te Covid-19’un “uluslararası öneme sahip halk sağlığı acil durumu” olarak sona erdiğini ancak “küresel salgın” olarak sınıflandırılmasının sürdüğünü bildirdi.
DSÖ verilerine göre, 25 Şubat’a kadar dünya genelinde toplam 774 milyon 771 bin vaka rapor edilirken, 7 milyon 35 bin ölüm kayıtlara geçti.
Açıklanan rakamların sadece rapor edilen vaka sayıları olduğu, gerçek vaka ve ölüm sayılarının çok daha fazla olduğu da belirtilirken, toplam 13 milyar 59 milyondan fazla doz Covid-19 aşısı uygulandı.
Exit mobile version