Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İnsanlık olarak sancılı bir dönemden geçiyoruz.” dedi. Savaşların eskisinden daha kanlı yaşandığını söyleyen Erdoğan, “İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı dünyanın pek çok yerinde veba salgını gibi yayılıyor.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3. Antalya Diplomasi Forumu’nda bir konuşma gerçekleştiriyor. Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
“6 Şubat 2023’te yaşadığımız asrın felaketi nedeniyle, forumumuzu geçtiğimiz yıl iptal etmek durumunda kalmıştık. 14 milyon vatandaşımızı etkileyen deprem felaketinin yaralarını, hızla sarıyoruz. Bu zorlu süreçte dost ve kardeş ülkelerden gördüğümüz desteği burada özellikle ifade etmek isterim. Dünyanın neresinde olursa olusun, acımızı paylaşan dostlarımıza bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
Turizmin başkenti Antalyamız, formula birlikte küresel diplomasinin kalbinin attığı yerlerden biri haline geliyor. 3 gün boyunca, günümüz liderlerinden geleceğin liderlerine, iş insanlarından akademisyenlere yaklaşık 4 bin katılımcı burada bir araya gelecek. Forumumuzun bu yılki temasını krizler döneminde diplomasiyi öne çıkarmak olarak belirledik. Küresel siyasetin kaotik durumuna şöyle bir göz attığımızda forumun temasının ne kadar isabetli seçildiği anlaşılacaktır.
“İSLAM VE YABANCI KARŞITLIĞI VEBA GİBİ YAYILIYOR” İnsanlık olarak sancılı bir dönemden geçiyoruz. Sadece dış politikada değil, üretim, iletişim, sanat, ticaret, teknoloji gibi pekçok alanda ezberler bozuluyor. Gönül ister ki bu değişim insanlığın sorunlarına çözüm getirsin. Ülkeler arasındaki gelir adaletsizliği katlanarak artıyor. Savaşlar eskisinden çok daha kanlı geçiyor. Sömürgecilik yeni yöntemlerle devam ettiriliyor. İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı dünyanın pekçok yerinde veba salgını gibi yayılıyor.
“4 MİLYON SIĞINMACIYA EV SAHİPLİĞİ YAPIYORUZ”
Türkiye gerek coğrafi konumu, gerek beşeri ve kültürel bağları, gerekse beynelminel ilişkileriyle krizlerden en çok etkilenen ülkelerden biridir. Örneğin pek çok ülkenin son 5-10 yılda yüzleştiği terör tehdidiyle biz tam 40 yıldır mücadele ediyoruz. DEAŞ’ı bozguna uğratan yegane NATO müttefikiyiz. Yükselen İslam düşmanlığının hedef aldığı toplum kesimlerinin başında yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız geliyor. Son dönemde protesto eylemi kılıfı altında mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’e yapılan menfur saldırıların çoğu Türk büyükelçiliklerinin önünde gerçekleştirildi. Türkiye ve Avrupalı Türkler bu süreçte özellikle provoke edilmek istendi. Düzensiz göç meselesinde 12 yıldır ciddi baskı altındayız. Çatışmalardan kaçan yaklaşık 4 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz.
“HİÇBİR HADİSEYİ UZAKTAN SEYRETME LÜKSÜMÜZ YOK”
Türkiye’nin hiçbir hadiseyi uzaktan seyretme lüksü yoktur. Sorumluluk sahibi bir ülke olarak doğru bildiklerimizi cesaretle söylemek tüm insanlığa karşı görevimizdir. Hakikati konuşanların seslerinin kısıldığı günümüzde, böyle bir misyonun zorluklarının farkındayız. Acı da olsa, birileri için rahatsız edici de olsa gerçekleri dillendirmeye devam edeceğiz.
Karşı karşıya olduğumuz jeopolitik riskleri yönetmek için her zamankinden daha aktif, dikkatli ve soğukkanlı bir politika izliyoruz. Girişimci, insanı öne çıkaran dış politikamızın temelinde kadim değerlerimizle çıkarlarımızın uyumlu birlikteliği vardır. Ülkemizin menfaatlerini her alanda güçlü bir şekilde savunmanın gayretindeyiz. Yakın dönemde yaşadığımız hadiseler bize şunu öğretti; diplomasi, krizlerin barışçıl çözümünde elimizdeki en büyük araçtır.”