Haberler
Rotten Tomatoes’a Göre Dizilmiş Tüm Zamanların Birbirinden Harika 15 Cillian Murphy Filmi
‘Rotten Tomatoes’un değerlendirmesine göre Cillian Murphy’nin kariyerindeki en parlak anları ve en etkileyici performansları bir araya getirdik. Bu listedeki filmler İrlandalı aktörün sinema dünyasına getirdiği zenginliği ve çeşitliliği ortaya koyuyor. İşte Cillian Murphy’nin en iyi filmlerinin sıralaması ve her birinin kendine özgün atmosferi:
12. ‘On the Edge’ (2001)
John Carney’nin ilk yönetmenlik denemesi olan ‘On the Edge’, başrolünde Cillian Murphy’nin yer aldığı ve genç insanların ciddi ruh sağlığı sorunlarını konu alan bir dramadır. Film, Jonathan Breech karakterinin bir intihar girişiminin ardından Dublin’deki bir akıl sağlığı merkezinde yaşadıklarını, yeni arkadaşlar edinip umudu yeniden keşfetme çabalarını anlatıyor. Murphy bu zorlu rolünde kırılganlığı ve umudu bir araya getirerek seyirciyi derin bir duygusal yolculuğa çıkarıyor. ‘On the Edge’ mükemmel olmaktan uzak olabilir ama yine de Cillian Murphy hayranları için keşfedilmeye değer bir film.
11. “The Delinquent Season” (2018)
‘The Delinquent Season’, biri Jim (Murphy) olmak üzere iki dağınık ilişkiyi konu alan bir İrlanda romantik draması. Mark O’Rowe’un yönettiği 2018 yapımı film, evlilik dışı ilişkisi gün ışığına çıkan Jim’in duygu yüklü hikayesini izliyor ve sadece evliliği için değil, diğer kişisel ilişkileri için de bazı sonuçları beraberinde getiriyor.
Murphy, hatalarıyla yüzleşen bir adam olarak duygusal bir performans sergiliyor ve karakter odaklı filmi kolaylıkla yönetiyor. ‘The Delinquent Season’ Cillian Murphy’nin filmografisine daha sade bir başlangıç yapsa da aktörün çok yönlülüğünü ve samimi karakter çalışmaları konusundaki yeteneğini ortaya koyduğu bir gerçektir. Kusurlu film, Murphy’nin incelikli performansıyla daha iyi hale geliyor ve abartısız romantik dram hayranları için izlemeye değer hale geliyor.
10. “Free Fire” (2016)
‘Free Fire’, Ben Wheatley’nin yönettiği, Armie Hammer, Brie Larson ve Cillian Murphy gibi yıldız oyuncuların yer aldığı bir suç gerilimi ve kara komedi filmi. Murphy, 1970’lerde kirli bir depoda, yanlış giden bir silah anlaşmasının ortasında bulunan ve durum kötüleştikçe kararlılığı artan Chris karakterini canlandırıyor. Murphy, kaotik ortamda öne çıkan bir performans sergileyerek topluluk oyuncu kadrosu içinde dikkat çekiyor. Film, belki de yenilikçi olmamakla eleştirilse de becerikli karakterleri ve akılsız eğlencesiyle izleyicilere keyifli bir deneyim sunuyor.
9. “Girl with a Pearl Earring” (2003)
‘Girl with a Pearl Earring’, Hollandalı ressam Johannes Vermeer’in ilham perisi olan genç kadın Griet’in hikayesini anlatıyor. Cillian Murphy, Griet’e âşık olan ve onun Vermeer ile olan ilişkisini kıskanan Pieter karakterini canlandırıyor. Film, Murphy’nin yetenekli performansıyla Griet’e duyduğu aşkı ve Vermeer’le olan kıskançlığını başarıyla yansıtıyor. Film, nefes kesici sinematografisi ve insanın karmaşıklığını anlayışla işleyen hikayesiyle izleyicileri etkileyici bir deneyime davet ediyor.
8. Intermission (2003)
‘Intermission’ John Crowley tarafından yönetilen bir suç-komedi filmi. Cillian Murphy, kız arkadaşı tarafından terk edildikten sonra köklü bir değişim geçiren genç bir adam olan John rolünü oynuyor. Film, John’un karanlık bir yola girmesi ve bir dizi suçla ilgili bir polis soruşturmasına yakalanmasıyla, seçimlerin karmaşık ilişkilerini ve sonuçlarını araştıran sürükleyici bir hikâye sunuyor. ‘Intermission’ kara mizah kullanımı, keskin senaryosu ve Murphy’nin etkileyici performansıyla eleştirmenlerin büyük beğenisini kazandı.
7. “Sunshine”(2007)
Danny Boyle’un yönettiği ‘Sunshine’, ölmekte olan güneşi yeniden canlandırmak için bir göreve çıkan bir grup astronotun hikayesini anlatan çarpıcı bir bilim-kurgu gerilimi. Cillian Murphy, güneşi yeniden ateşleyecek nükleer yükü taşıyan fizikçi Robert Capa rolünde mükemmel bir performans sergiliyor. Murphy’nin karakteri, iç çatışmaları ve büyük sorumluluğu ustalıkla yansıtırken, filmi bilim-kurgu ve gerilim sevenler için vazgeçilmez kılıyor.
6. “Red Eye” (2005)
Wes Craven’in yönettiği 2005 yapımı gerilim filmi Kırmızı Göz, Jackson Rippner (Cillian Murphy) adlı bir suikastçıyla birlikte kırmızı göz uçuşunda kapana kısılan Lisa Reisbert’in (Rachel McAdams) hikâyesini anlatıyor. Jackson, suikast planını gerçekleştirmede kendisine yardım etmezse Lisa’nın babasına zarar vermekle tehdit eder. Jackson’ın planını engellemeye ve babasını kurtarmaya çalışan Lisa’yı takip edin.
Cillian, karakterindeki karmaşıklık katmanlarının altında gizlenen içsel şeytanları canlandırarak filmde örnek bir performans sergiliyor. Kırmızı Göz, Murphy’nin farklı bir yönünü ortaya çıkaran, bazen garip bir tempoda ilerlese de gerçekten gerilimli bir gerilim. Eğer Cillian Murphy hayranıysanız mutlaka izlemeniz gereken bir film.
5. “Batman Begins” (2005)
Christopher Nolan’ın yönettiği Batman Başlıyor’da Murphy, anti-kahramanın azılı düşmanı Korkuluk’u canlandırıyor. Film Batman (Christian Bale) ve Ra’s Al Ghul’un (Liam Neeson) karşı karşıya gelmesine odaklansa da, Murphy’nin ikincil kötü adam rolü onu filmde önemli bir figür haline getirecek kadar önemliydi.
Murphy, kendi ilacından tadana kadar başkalarının korkularından beslenen ve sahte bir metanet sergilemeye çalışan mükemmel bir korkuluğu canlandırdı. Korkuluk rolündeki performansı kayda değerdi ve bir aktör olarak yeteneğini ortaya koyuyor; hayranları şüphesiz karakteri bir şekilde daha fazla görmek istiyor. Çok büyük bir rolü olmayabilir ama varlığı inkar edilemez derecede gerekli ve akılda kalıcıydı.
4. “Inception” (2010)
‘Inception’, 2010 yapımı bir bilim-kurgu gerilim filmidir ve Christopher Nolan tarafından yönetilmiştir. Film, Dom Cobb ve ekibinin bir iş imparatorluğu varisinin zihnine bir fikir yerleştirmek için gerçekleştirdiği ‘Inception’ adı verilen bir süreci konu alır. Cillian Murphy’nin karmaşık düşman rolündeki performansı, izleyicilerin onu kendi kuşağının en iyi oyuncularından biri olarak görmesine neden olmuştur. Murphy’nin karakteri filmdeki odak noktası olmasa da her sahnede dikkat çeker ve zengin, savunmasız karakteri o kadar doğal bir şekilde canlandırır ki, kaosun ortasında onu fark etmemek imkansızdır.
3. “A Quiet Place Part II”
‘A Quiet Place Part II’ John Krasinski’nin yönettiği bir bilim kurgu devam filmi. Cillian Murphy, barbar, sese duyarlı yaratıkların istila ettiği bir dünyada hayatta kalan Emmett’i canlandırıyor. Emmett, Abbott ailesinin güvenli bir yer bulmasına yardım etmeyi kabul eder. Murphy’nin etkileyici performansı ve karakterinin duygusal derinliği filmi izlemeye değer kılıyor. ‘A Quiet Place Part II’ popüler bir devam filmi olarak öne çıkıyor ve Murphy’nin performansı da bu başarıyı destekliyor.
2. ‘Dunkirk’ (2017)
Christopher Nolan imzalı tarihi bir savaş gerilimi olan Dunkirk, binlerce askerin deniz ve sivil gemiler tarafından kurtarıldığı İkinci Dünya Savaşı tahliyesini anlatıyor. Tahliye edilenlerden biri olarak küçük ama önemli bir rol üstlenen Murphy, cesur savaş filminde sadece ‘Titreyen Asker’ olarak anılıyor ve bu rolünü mükemmel bir şekilde tanımlıyor. Alabora olmuş bir gemiden sağ kurtulan tek kişi olarak, daha fazla askeri kurtarmak için sahile doğru giden özel bir tekne tarafından kurtarılır ama asker buna şiddetle karşı çıkar.
Askerin, kaptanın Dunkirk sahillerine geri dönme kararına verdiği tepki tüyler ürpertici; Murphy’nin performansı karakterin maruz kaldığı (ve bir daha maruz kalmak istemediği) dehşeti yansıtıyor. Geri dönme fikrine verdiği şiddetli tepki her şeyi anlattığından, izleyicilerin onun geminin tepesinde titreyerek hayatta kalmasına neyin yol açtığını tam olarak bilmesine gerek yok.
1. “Oppenheimer” (2023)
Nolan’ın gişedeki son başarılı filmi hem kendisinin hem de Murphy’nin bugüne kadarki en iyi çalışması olarak görülüyor. Murphy, Manhattan Projesi’ne liderlik eden teorik fizikçi J. Robert Oppenheimer rolünde tarihi bir figürü canlandırıyor. Destansı film, akademideki mücadeleleri, ‘atom bombasının babası’ olarak ün kazanma yolu ve günlerinin geri kalanında peşini bırakmayacak olan nihai siyasi karmaşa da dahil olmak üzere hayatını ve çalışmalarını anlatıyor.
Murphy, bilimsel keşif arayışının sonuçlarıyla boğuşmak zorunda kalan karmaşık ve tartışmalı figürü yakalayan inanılmaz bir performans sergiliyor. Film, Oppenheimer’ı düşünceli, zeki, açık sözlü ama kusurlu bir birey (Murphy’nin canlandırmak için mükemmel bir şekilde uygun olduğu çok yönlü bir karakter) olarak tasvir ediyor ve daha geniş bir izleyici kitlesine tanıtıyor.
Bunlar da ilgini çekebilir:
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda