Sinema Tarihindeki En İyi Açılış Sahneleriyle İzleyicileri Anında Koltuklarına Kilitleyen Harika Filmler

Haberler

Sinema Tarihindeki En İyi Açılış Sahneleriyle İzleyicileri Anında Koltuklarına Kilitleyen Harika Filmler

Bir film izleyicisini etkilemek mi istiyorsunuz? Harika bir açılış sahnesine sahip olmak işe yarar. Bu durum, özellikle günümüzde, giderek daha fazla insanın evlerinde film izlediği ve etraflarında dikkatlerini dağıtacak pek çok potansiyel unsurun bulunduğu bir ortamda geçerli. Bir filmin ilk anlarından itibaren sizi kendine bağlamasını istiyorsanız, işte en iyi açılış sahnelerine sahip filmler.

Kaynak: https://www.yardbarker.com/entertainm…

20. Cumartesi Gecesi Ateşi (1977)

IMDb: 6.8

Bir film olarak ‘Saturday Night Fever’ biraz başarılı ya da başarısızdır ve insanların genellikle beklediğinden çok daha, karanlıktır. Disko dansı hakkında eğlenceli bir film değil, bilesiniz diye söylüyorum. Yine de filmin açılışının ikonik olmasının bir sebebi var. Bee Gees’in ‘Stayin’ Alive’ filminde John Travolta’nın canlandırdığı Tony Manero’yu tertemiz giyinmiş bir halde sokakta bir amaç uğruna yürürken görürüz. Tek yaptığı bir kova boya taşımaktır ama yine de son derece etkileyicidir.

19. Çığlık (1996)

IMDb: 7.4

Korku filmi tarihinin en efsanevi açılış sahnelerinden biri. Filmin en büyük yıldızı Drew Barrymore, en başından itibaren sahne ışıklarını üzerine çeker. Pazarlama kampanyası onun etrafında dönerek beklentiyi arttırır. Ardından, tüyler ürpertici bir telefon alır ve bu da korkunç olayların fitilini ateşler. Ancak, öne çıkan kişiliğine rağmen, Barrymore’un ekran süresi şaşırtıcı derecede kısa olur.

18. Uzun Veda (1973)

IMDb: 7.5

Philip Marlowe’un zengin ve kibirli Kaliforniyalıların dünyasına girdiği yeniden gözden geçirilmiş bir kara filme nasıl başlarsınız? İşte cevabı: Marlowe, güzelliğin ortasında kedisine kedi maması almak için çabalar. Kulağa hoş geliyor değil mi? Gösterilen bu sahne, filmin başından itibaren izleyiciyi içine çekiyor ve Elliott Gould’un oyunculuk dehasını harika bir şekilde sergiliyor.

17. Hayalet Avcıları (1984)

IMDb: 7.8

Hayalet Avcılarını görmeden önce, filmin dünyasına güzel bir giriş yapıyoruz. Biraz komik, biraz korkutucu ve çok eğlenceli. Zavallı kütüphaneciye acıyorum, ama filmin havasını belirlemek ve o müthiş tema şarkısını hazırlamak için son derece önemliydi.

16. Casino Royale (2006)

IMDb: 8.0

Daniel Craig’i James Bond olarak tanıdığımızda, Bond’un bu versiyonunun hangi filmlerde rol alacağını da öğrenmiş oluyoruz. Başa dönecek olursak, Bond’un öldürülmesi gereken kişileri öldürdükten sonra çifte 0 ajanı olduğunu görüyoruz. Tek sorun neydi? İlk izlediğimizde siyah-beyazlığın teknik bir aksaklık olduğunu düşünüyorduk.

15. Galaksinin Koruyucuları (2014)

IMDb: 8.0

James Gunn ‘Galaksinin Koruyucuları’ serisinin tonunu açılış sahnesinden itibaren belirliyor. Peter Quill, nam-ı diğer Star-Lord ile tanışıyoruz. İğne düşüyor, kahramanımızın değeri düşürülüyor, kahkahalar atılıyor ve aksiyon yaşanıyor. Açılış sahnesi kendini ciddiye almıyor ama küstah da değil. Bu da ‘Galaksinin Koruyucularını’ başarılı kılan şeyin özünü oluşturuyor.

14. Denizin Dişleri (1975)

IMDb: 8.1

Baş karakterlerden hiçbirinin yer almadığı bir başka soğuk açılış. Sahilde partiye giden bir çift çıplak yüzmek için denize girerler. Adamlardan biri suya hiç girmez ama zavallı kadın girer. Sonrasında bildiğimiz tek şey, Amity Adası’nda terör estirmeye gelen katil köpekbalığının ilk kurbanı olduğudur.

13. Neşeli Günler (1965)

IMDb: 8.1

‘Aslan Kral’ gibi, bu da bir şarkıyla açılan bir müzikal. Ama herhangi bir şarkıyla değil, ‘Neşeli Günler’ Julie Andrews’un filmin adını taşıyan şarkıyı söylemesiyle açılıyor. Bu film Daha ilk dakikalarda izleyiciye sunulacak temayı ve atmosferi net bir şekilde belirler.

12. Jurassic Park (1993)

IMDb: 8.2

‘Jurassic Park’ pek çok harika set sahnesi içerir. Gelmiş geçmiş en büyük filmlerden biri olmasının ve tartışmasız en azalan getiriye sahip serinin öncüsü olmasının bir nedeni var. Her şey Muldoon ve ekibinin parka yeni bir etçil dinozor sokmaya çalıştığı açılış sahnesiyle başlıyor. İşler kötü gider ve bu epik aksiyon filmi için sahneyi hemen hazırlar.

11. İhtiyarlara Yer Yok (2007)

IMDb: 8.2

İlk olarak, Tommy Lee Jones’un canlandırdığı Şerif Ed Tom’un, Bell’in ahlaksız bir katil hakkında yaptığı ve Coen Kardeşler’in En İyi Film ödülünün özündeki sinizm ya da düpedüz nihilizmin tonunu belirleyen küçük konuşmasını duyuyoruz. Bu aynı zamanda bizi Oscar ödüllü Javier Bardem tarafından silinmez bir şekilde canlandırılan Anton Chigurh ile tanıştırır. Onu tutuklayan zavallı polisin neyle karşı karşıya olduğu hakkında hiçbir fikri yoktur. Chigurh’a sadece birkaç dakikalığına sırtını döner ama bu onun kaderini belirlemeye yetecektir.

10. 2001: Bir Uzay Macerası (1968)

IMDb: 8.3

Stanley Kubrick bu filmi insanın doğuşuyla başlatıp, bu noktadan milyonlarca yıl sonrasına götürüyor. Erken dönem insan benzeri bir kabile, gizemli bir monolit tarafından ziyaret edilir. Birdenbire kemikleri alet ve silah olarak kullanmaya başlarlar. Müzik yükselir, kemik havaya, fırlatılır ve biz de uzaya doğru yola çıkarız.

9. Yukarı Bak (2009)

IMDb:8.3

‘Yukarı Bak’ en akılda kalıcı, en etkili açılışlardan birine sahip, her ne kadar buna ‘sahne’ demek biraz abartılı olsa da. Açıkçası bu açılıştan sonra orta halli bir hale gelen bir filmi insanların sevgiyle hatırlamasının tek nedeni bu. Ama Carl ve Ellie’nin destanı kesinlikle harikadır ve genellikle harap ederek filmin geri kalanı için zemin hazırlar

8. Aslan Kral (1994)

IMDb: 8.4

Bir animasyon filmi sizi açılıştan itibaren yakalayabilir. ‘Aslan Kral’ filmi harekete geçirmek için hiç vakit kaybetmiyor. Sadece bir şarkıyla değil, genç Simba’nın ortaya çıkması için birçok hayvanın boy gösterdiği destansı ‘Circle of Life’ şarkısıyla açılıyor.

7. Sunset Bulvarı (1950)

IMDb: 8.4

Bahse girerim, 1950’de ‘Sunset Boulevard’ın sonu daha iddialı ve dikkat çekici gelmiştir. Film hikayeyle başlar. Polis memurları ve fotoğrafçılar bir havuzun etrafında toplanmışlardır. Bir kurban yüzüstü yüzmektedir. Kurban, yukarıda bahsi geçen anlatıcı olan Joe Gillis’e aittir. Film, ana karakterimizin ölümüyle açılıyor ve ardından hikâyenin geri kalanını anlatmak için geriye dönüyor.

6. Soysuzlar Çetesi (2009)

IMDb: 8.4

Bu filmin açılış sahnesi nedir biliyor musunuz? Nazi’nin Yahudi bir aile bulup onları öldürmesi. Bu kesinlikle etkileyici ve üzücü bir sahne. Christoph Waltz Oscar’ını sadece bu sahnede sergilediği muhteşem performansıyla kazandı. Neyse ki, Shosanna Hans Landa’nın elinden kurtulur da ‘soysuzlar Çetesi’nin geri böylece başlamış olur.

5. Yıldız Savaşları: Bölüm IV- Yeni Bir Umut (1977)

IMDb: 8.4

Bu noktada, temel olarak, orijinal ‘ Yıldız Savaşları ‘ üçlemesinin her anı hafızalardan silinmez. İlk filmin açılış sahnesi belki de filmin en iyi anı olmasa da kesinlikle harika bir açılış sahnesidir. Önce parşömeni görüyoruz, sonra da droid dostlarımız C-3P0 ve R2-D2 ile aksiyonun içine atılıyoruz. Bu kontrollü bir kaos ve filmin havasını mükemmel bir şekilde belirliyor.

4. Kutsal Hazine Avcıları (1981)

IMDb: 8.4

Bir filmi heyecanla açmak ister misiniz? Indiana Jones’u kovalayan dev bir kayaya ne dersiniz? Indiana’nın idolü almak için çıktığı yolculuk hem karaktere hem de düşmanı Belloq’a harika bir giriş niteliğinde ve çok eğlenceli anlara sahip. Tıpkı o kaya gibi, film de durdurulamaz bir yuvarlanışa geçiyor.

3. Bir Zamanlar Batıda (1968)

IMDb: 8.5

Sergio Leone’nin epik Western filmi, büyük ölçüde sessiz ama aynı zamanda şiddete dönüşecek gerilimle dolu 10 dakikalık bir açılış sahnesiyle açılır. Üç adam ıssız bir yerin ortasındaki tren istasyonunda beklemektedir. Kötü niyetli oldukları açıktır ama beklerler ve biz de bekleriz. Sonra, Leone’nin isimsiz adamlarından biri olan Charles Bronson’un ‘Mızıkası” gelir ve işler çığırından çıkmak üzeredir.

2. Sıkı Dostlar (1990)

IMDb: 8.7

Bu gerçekten de olayları belirleyen bir açılış. Henry Hill arabasını kenara çeker ve kamyonu açar. İçerisinde bir ceset olduğunu görür. Çoktan ölmüş olması gerekiyordu ve biraz sonra ölecekti.

1. Matrix (1999)

IMDb: 8.7

‘Matrix’in’ bilimkurgu dünyası ilgi çekici bir açılış sahnesiyle kurulur. Neo, nam-ı diğer Bay Anderson’la tanışmadan önce, köşeye sıkışmış Trinity ile tanışırız. Ta ki köşeye sıkışmayana kadar. Trinity, insanların yapabileceğinin ötesinde güçler ve yetenekler gösterir, benzer becerilere sahip takım elbiseli ve güneş gözlüklü bazı adamlarla karşılaşır, çalan bir telefona cevap verir ve sonra ortadan kaybolur. Böylece sinemayı değiştiren bir film başlar.