PSG
Arsenal
Inter
Barcelona
Ankara’da ilkokul öğrencisi Mert Yağız Köksal’ın şırınga şeklindeki çikolata kapağının boğazına kaçması sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili davada yeni bilirkişi raporu alınacak.
Ankara’nın Keçiören ilçesinde yaklaşık 5 yıl önce ilkokul öğrencisi Mert Yağız Köksal’ın şırınga şeklinde çikolatanın kapağının nefes borusuna kaçması sonucu ölümüyle davada tutuksuz 8 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Ankara 17’nci Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıklar Fatma Şahin ve Koray Hozantaş hazır bulunurken, diğerleri mazeret bildirerek katılmadı.
Sanıklar Fatma Şahin ve Koray Hozantaş, alınan bilirkişi raporuna itiraz ederek suçsuz olduklarını savundu ve beraatlarını talep etti.
BİLİRKİŞİ RAPORUNA İTİRAZ Bazı sanık müdafileri ise söz konusu olaya ilişkin alınan bilirkişi raporuna itiraz ederek tekrar rapor düzenlenmesini talep etti. YENİ BİLİRKİŞİ RAPORU KARARI Sanık ve avukat beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, dosya kapsamındaki sanıkların kusur ve sorumluluklarının tespitine ilişkin gıda mühendisi, A sınıfı iş güvenliği uzmanı ve adli tıp uzmanından oluşturulacak yeni heyet tarafından tekrar rapor düzenlenmesine hükmetti. Duruşma, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
NE OLMUŞTU?
Keçiören ilçesinde Şehit Ahmet Kabukçu İlkokulu 1’inci sınıf öğrencisi Mert Yağız Köksal (7), 10 Aralık 2019’da okul kantininden aldığı şırınga şeklinde çikolatanın kapağının nefes borusuna kaçması sonucu hayatını kaybetmişti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmada, kantin işletmecisi Neşe Yavuz ile ürünün dağıtımını yapan Yunus Avcı hakkında “taksirle ölüme neden olmak” suçundan 6’şar yıla kadar hapis cezası istemiyle Ankara 17’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. Okul müdürü Abdulkadir Pehlivan, müdür yardımcısı Ebubekir Çelik, öğretmenler Ali Osman Doğan, Apaydın Albayrak ile gıda kontrolörleri Fatma Şahin ile Koray Hozantaş hakkında da “taksirle ölüme neden olmak” ve “görevi kötüye kullanmak” suçlarından 13’er yıla kadar hapis cezası istemiyle Ankara 22’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde ayrı dava açılmıştı. İki dava, Ankara 17’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde birleştirilmişti.
