Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Özel Temsilcisi ve BM Kosova Misyonu (UNMIK) Şefi Caroline Ziadeh, Kosova ve Sırbistan’a iyi niyetle ve Avrupa Birliği (AB) Belgrad-Priştine Diyaloğu çerçevesinde hareket etme çağrısında bulundu.
BM Güvenlik Konseyi (BMGK), Sırbistan’ın çağrısı ve Rusya’nın desteğiyle Kosova’nın nakit işlemlerde Sırp dinarı kullanımını yasaklamasını ele almak için toplandı. Burada üye ülkeleri bilgilendiren Ziadeh, Kosova’nın kararının on binlerce birey ve genel ekonomik durumu etkilediğini dile getirdi. Ziadeh, endişelerin dile getirilmesi üzerine Kosovalı yetkililerin geçiş süreci uygulayacaklarını duyurduğunu ancak bunun da tüm sıkıntıları gidermeye yeterli olmadığını belirtti. Hukukun üstünlüğü ilkesinin siyasi etkiden uzak şekilde uygulanmasının önemine işaret eden Ziadeh, “Priştine ve Belgrad’a aktif şekilde iyi niyet ve AB Belgrad-Priştine Diyaloğu çerçevesinde hareket etmeleri çağrımı sürdürüyorum. Söz konusu Diyalog, toplumları etkileyen hassas politikaların konuşulması için uygun bir platform.” diye konuştu. “SIRPLARI YAŞANAMAZ KOŞULLARA MARUZ BIRAKMAK İSTİYORLAR”
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, “Priştine rejiminin” tek amacının, Sırpları yaşanamaz koşullara maruz bırakmak olduğunu savundu. Priştine’nin Sırp toplumunu sistematik ve planlı şekilde hedef aldığını kaydeden Vucic, bölgedeki Sırp toplumunun Sırbistan’dan gelen gelire muhtaç olduğunu vurguladı. Vucic, “Dinar kullanımının yasaklanması çok sayıda kişiyi temel yaşam koşullarından mahrum bırakıyor.” diyerek, aynı zamanda barışı tehlikeye attığını kaydetti. Sırbistan’ın BMGK dahil tüm uluslararası örgüt ve ülkelere krizi çözme için harekete geçme çağrısında bulunan Vucic, ilişkilerin normalleşmesi için somut adım atılması gerektiğini belirtti. “İDDİALAR VE İNSAN HAKLARI İHLALLERİ GERÇEK DIŞI” Kosova Başbakanı Albin Kurti de “Söz konusu iddialar ve insan hakları ihlalleri, gerçek dışı ve 20. yüzyılın son soykırımını gerçekleştiren bir ülke tarafından dile getiriliyor.” ifadesini kullandı. Sırbistan’ı, “bölgesel barış ve güvenliğe karşı en büyük tehdit” olarak tanımlayan Kurti, “Sırbistan hükümeti, 1990’lı yıllarda planlanmış şekilde cinayet, işkence, tecavüz ve Srebrenitza ile Kosova’da soykırım gerçekleştirdi.” dedi. Kurti, Kosova’nın bu acılar ve savaşlardan “insan hakları destekçisi ve onur savaşçısı” sembolü olarak çıktığını dile getirdi. Dinar kullanımının yasaklanmasıyla ilgili Kurti, “Çok açık şekilde söylemeliyim ki söz konusu uygulama, Sırbistan hükümetinin Kosovalı Sırplara mali yardım yapmasını hiçbir şekilde engellemiyor ve yasaklamıyor.” ifadesini kullandı. YÖNETMELİK 1 ŞUBAT’TA YÜRÜRLÜĞE GİRDİ Kosova Merkez Bankasının (BQK), Kosova’da nakit ödeme işlemlerinde kullanılabilecek tek para biriminin avro olduğunu düzenleyen yönetmeliği, 1 Şubat’ta yürürlüğe girmişti. Avro, Kosova’da 2002’den bu yana tek resmi para birimi olarak kullanılsa da ülkede Sırpların çoğunlukta olduğu tüm yerleşim yerlerinde ödeme için Sırp dinarı kullanılıyordu. Ayrıca söz konusu bölgelerde Sırbistan’a ait kurumlarda çalışanların maaşları, emekli maaşları, sosyal yardımlar ve çocuk yardımları da Sırp dinarıyla ödeniyordu. BQK’nin 1 Şubat’ta yürürlüğe giren yönetmeliğinin uygulanmasıyla ülkede Sırp dinarı kullanımının sonlanacağı belirtiliyor. Kosova’nın Avrupa Entegrasyonu, Kalkınma ve Diyalogdan Sorumlu Birinci Başbakan Yardımcısı Besnik Bislimi, konuyla ilgili düzenlediği basın toplantısında, “geçiş aşaması” olarak adlandırdığı süreçte cezai tedbirlere değil, tamamen işletme ve vatandaşların bilgilendirilmesine odaklanacaklarını bildirmişti. Batılı ülkeler, BQK’ye yönetmeliği uygulamayı askıya alması çağrısında bulunmuştu.